Giriş
(4)

çeken giysiler

yol yemek ssg
yeni aldığım polarım ilk yıkamada 30 derecede koymama rağmen çekme yaptı(üzerindeki sembollere uydum).ödediğim yüksek bir miktardı.bu problem nasıl çözülür?
yeni aldığım polarım ilk yıkamada 30 derecede koymama rağmen çekme yaptı(üzerindeki sembollere uydum).ödediğim yüksek bir miktardı.bu problem nasıl çözülür?
0
yol yemek ssg
(05.02.10)
iade edersin. cekmıs giysi duzelmez.
0
bryan fury
(05.02.10)
maalesef iade etmem mesafe yüzünden mümkün değil.
0
🌸yol yemek ssg
(05.02.10)
bulundugn sehirde aynı markanın magazası varsa oraya da iade edebilirsin ?
0
bryan fury
(05.02.10)
polar, pazen gibi kumaşlar 30 derecede de yıkasanız ilk yıkamada çeker, o yüzden biraz bol alınması gerekir. çekmiş bir şey ise düzelmez, en fazla giyile giyile açılır o kadar. bence de şehrinizde mağazası varsa götürün, gerçi 30 derecede yıkadığınızı nasıl kanıtlarsınız bilemem. muhtemelen fabrikaya incelemeye göndereceklerini söyleyip sonra da tüketici hatası derler. ama ciddi bir markaysa ve üretüm hatası varsa sahiden, faturanızı ibraz etmeniz şartıyla değişim yaptırtır. ya da fatura ve poları şirkete telefon açıp kargoyla da yollayabilirsiniz.
0
polly jean
(06.02.10)
(5)

Spor ayakkabıları uzun süre kullanmak için tavsiyeler

joehigashi
Aynen böyle.. Hele hele beyaz spor ayakkabıları uzun süre kullanmak malum kiri fazla tuttuğu için çok zor oluyor.. Ama yok aradaş bak şunu şunu yaparsan gayet uzun müddet kullanırsın, yepisyeni gibi kalır diyeceğiniz tavsiyeler neler olabilir acep ?
Aynen böyle.. Hele hele beyaz spor ayakkabıları uzun süre kullanmak malum kiri fazla tuttuğu için çok zor oluyor.. Ama yok aradaş bak şunu şunu yaparsan gayet uzun müddet kullanırsın, yepisyeni gibi kalır diyeceğiniz tavsiyeler neler olabilir acep ?
0
joehigashi
(05.02.10)
www.atlaskamp.com
şunnardan kullanablrsin.
0
rentts
(05.02.10)
her gun ayni ayakkabiyi giymek yerine, iki farkli ayakkabiyi degismeli olarak giyersen bu ayakkabileri kullanma suresi tek ayakkabiyi kullanma suresinin 2 katindan cok daha fazla oluyor.
0
nawres
(05.02.10)
@nawres

aslında doğru söylüyorsun da daha yeni 116 tl verdim ayakkabıya ya bir ikincisini daha almak bana "duyun i umumiye" teşkilatını kurdurur :) arık önceki spor ayakkabılarımla dönüşümlü giyeriz..
0
🌸joehigashi
(05.02.10)
leş gibi olursa çamaşır makinasına at. ilk günkü gibi oluyor. ama gaza gelip her 3 ayda bir atarsan, ayakkabı en ufak yağmurda su almaya başlıyor bilesin. ben hala 4 yıllık beyaz ayakkabımı senede bir sefer yıkayarak kullanıyorum. mis gibi kokuyor ilk günkü gibi bembeyaz çıkıyor.
0
copy paste
(05.02.10)
ben ayakkabılarım kirlendiğinde cifli bezle siliyorum eğer çıkmaz gibiyse beyaz boyayla boyuyorum.
0
yol yemek ssg
(05.02.10)
(9)

lcd tepki süresi

oceansoul
artık lcd tv olayına girmeye karar vermiş bir insan evladı olarak araştırdım fakat lcdlerin tepki süreleri kafama takıldı. toshibanın tepki suresi 8 ms olan fiyatı gayet guzel full hd tvleri var ama ben bunlardan bir tane alırsam xbox oyunlarında sıkıntı yasar mıyım? nedir bu tepki suresinin ideali
artık lcd tv olayına girmeye karar vermiş bir insan evladı olarak araştırdım fakat lcdlerin tepki süreleri kafama takıldı. toshibanın tepki suresi 8 ms olan fiyatı gayet guzel full hd tvleri var ama ben bunlardan bir tane alırsam xbox oyunlarında sıkıntı yasar mıyım? nedir bu tepki suresinin ideali 2 ve 8 arasında gozu rahatsız edecek duzeyde bir fark var mıdır? şimdiden teşekkürler...
0
oceansoul
(18.01.10)
yoktur.
0
bryan fury
(18.01.10)
soyle dusun; ferrari sanzımanları 150ms duzeyınde vites gecisi yapıyor, bi sıkıntısı yok.
2-8 arasındaki farkı hıssetmen imkansız.
0
bryan fury
(18.01.10)
e o zaman nedir bu ms olayı neden koca koca yazıyolar 2ms falan diye
0
🌸oceansoul
(18.01.10)
pazarlama taktigi.

tepki suresi soyle, bi piksele siyah sinyali gonderildiginde 8ms de siyaha donuyor. ya da ardından beyaz geldi. 8ms de beyaz oluyor.
0
bryan fury
(18.01.10)
Tepkime suresi oyun oynayacaksan cok onemli senin icin.. Ne kadar dusuk o kadar iyi.. Tepkime suresi yuksek olan LCD lerde hareketli sahnelerde golgelenme olur ki bu da goruntunun netliginde gozle gorulur bir dususe sebep olur..
Gormussundur sanirim, futbol maclarinda sut cekildigi zaman bazen top bulanik gozukur, bu o LCD nin tepkime suresinin buyuk olmasindan kaynaklanir..
0
yilmazyildirim
(18.01.10)
yani 8 fazla mıdır oyun icin? rahatsız edici bir fark olur mu?
0
🌸oceansoul
(18.01.10)
fazla
0
yol yemek ssg
(18.01.10)
Ya cok takintili degilsen sorun olmaz ama, ben kafaya takardim..
0
yilmazyildirim
(18.01.10)
2-5 arası desen bir derece de 8 gerçekten çok uzun bir tepki süresi.

özellikle karanlık arkaplanı aksiyon sahnelerinde gölgelenmeyi çok net seçersin. ha umursar mısın, umursamaz mısın sana kalmış.

bir de tabi son zamanlarda 8ms'lik üretim çok olmadığı için televizyonun eski teknoloji olduğunu düşünüyorum. başka birtakım falsoları da olabilir.
0
plainwalker
(18.01.10)
(3)

Plakçalarlar hakkında

burfak
İçerisindeki küçük DJ'i yaşatan fıjı fıjı severler,çok pis plak işine giresim var. Mp3 falan yalan gibi. Plaklardan sakin ve eski şarkıları dinleyip tribe girmek istiyorum ancak plakçalarlar hakkında hiçbir fikrim yok.araştırdım ama bir sürü marka var (e normal tabii) hepsi iyi duruyor.niyetim dj'li
İçerisindeki küçük DJ'i yaşatan fıjı fıjı severler,

çok pis plak işine giresim var. Mp3 falan yalan gibi. Plaklardan sakin ve eski şarkıları dinleyip tribe girmek istiyorum ancak plakçalarlar hakkında hiçbir fikrim yok.

araştırdım ama bir sürü marka var (e normal tabii) hepsi iyi duruyor.

niyetim dj'liğe falan soyunmak değil, takacağım plağı sakin sakin dinleyeceğim.

stanton'lar var, technics'ler var ne bileyim gemini var mesela. hiçbiri tanıdık değil markaların bana, müzikle ilgileniyor olsamda.

şöyle kaliteli ve basit bir marka model tavsiyesinde bulunsanız ne güzel olur diye düşündüm.

teşekkürler

konum: Almanya, marka model gırla.
0
burfak
(17.01.10)
söylediğin markalar zaten en iyisi
0
yol yemek ssg
(17.01.10)
Dual
0
sourlemonade
(17.01.10)
cok gicir pikaplarda soyle bir sorun olabiliyor: eski, azcik yipranmis bir plak caldiginizda, zirt pirt atliyor. o nedenle alacaginiz zaman yaninizda bir tane de eski, yipranmis bir plak goturun ve aletin performansini dinleyin.

aslinda olay pikaptan ziyade amfide bitiyor. (ses kalitesi babinda) hali hazirda bir amfin varsa, pikaba uyumlu mu diye bir sor.son model pikaplardaki durumu bilmiyorum ama benim 5+1 bagladigim amfi pikabi calmiyor. pikap icin 'phono' cikisli baska bir amfim var.
yillarca dual'lerim oldu, son pikabim panasonic. mes'uduz. yani DJ'lik bakimindan ucup kacmayacaksan herhangi birini alabilirsin bence ama dedigim gibi amfi kismini asil bir arastir.
0
pyro clustic flow
(17.01.10)
(6)

ASUS EEE PC 1005HA kullananlar varmı?

yol yemek ssg
ASUS EEE PC 1005HA almayı düşünüyorum,kullananlar yorumlarını yazabilir mi?
ASUS EEE PC 1005HA almayı düşünüyorum,kullananlar yorumlarını yazabilir mi?
0
yol yemek ssg
(11.01.10)
bulduğum 9 cell değil tabiiki,6 cell.
0
🌸yol yemek ssg
(11.01.10)
kullaniyorum. pili yaklasik 6 saat gidiyor normal kullanimda. eger wifi-bluetooth kapatip ekran parlakligini dusururseniz daha fazla gitmesi de mumkun. film izlerken o sekilde kullaniyorum ben. uzerinde xp home edition gelmisti ben xp pro yukleyip o sekilde kullaniyorum. ilk acilis biraz uzun suruyor benim pc de onun disinda performansi gayet tatminkar. 1 gb olarak almistim ama 2 gb ram alip upgrade yaptim. Klavye tasarimi mukemmel diyebilirim.
0
alan shearer
(11.01.10)
@shearer xp home yada pro nasıl yükledin? usb üzerindenmi? ben şu ana kadar xp ile gelenini bulabilmiş değilim.(artık çoğu win7 starter ile geliyor ama tabiiki kimse starter versiyonunu tavsiye etmiyor).win7 starter ile alıp xp pro yüklemeyi düşünüyorum.

usb üzerinden xp nasıl yüklenir? açıklayabilirseniz sevinirim.
0
🌸yol yemek ssg
(11.01.10)
upgradesiz biçimde kullanıyorum. pili oldukça tatminkar. home edition üzerine nod32 antivirüs de kurmama rağmen hiç kasmadı tıkır tıkır çalışıyor üzerinden SAM Broadcaster ile radyo yayını bile yapıyorum. pili 7 ila 9 saat arası gidiyor bende çok kasıcı işlerle uğraşmazsam.

kesinlikle tavsiye ederim.
0
the vagrant
(11.01.10)
xp pro yu external cd-rom ile yukledim. flash disk ile nasil yuklenecegine dair yazilar okudum nette lakin tecrubem yok. "how to install xp from usb" seklinde google da aratirsaniz yuzlerce sonuc cikiyor.
0
alan shearer
(11.01.10)
lg x130 ve asus eee pclerden onalarca satmış biri olarak kesinlikle asus eee pc yi öneririm. İkisinin de dizaynları arasında pek fark yok ama asus kalite açısından daha dayanıklı. Ayrıca pil ömrü uzun. ikisinde de 1 gb ram var. ama çıkartıp 2 gb ram takabilirsin. Bu arada asus ee pc lerin siyah beyaz seçenekleri mevcut. lg x130 larda mutlaka bir beyaz bölge var. ben olsam asus eee pc alırdım.
0
silver apple
(11.01.10)
(20)

Gaza getiren Şarkılar

yasin273
Malum üniversitelerde final zamanı ve gaza gelmek istiyorum.Yoksa okulum tehlikeye girecek.Beni motive edecek gaza getirecek şarkılar konusunda yardım istiyorum.Not: lütfen cevap yazılmış olsada herkes favorisini yazsın.Değişik güzel şarkılara ihtiyacım var.
Malum üniversitelerde final zamanı ve gaza gelmek istiyorum.Yoksa okulum tehlikeye girecek.Beni motive edecek gaza getirecek şarkılar konusunda yardım istiyorum.

Not: lütfen cevap yazılmış olsada herkes favorisini yazsın.Değişik güzel şarkılara ihtiyacım var.
0
yasin273
(05.01.10)
björk - jöga
0
rurouni
(05.01.10)
paul stanley - live to win
0
sammie white
(05.01.10)
prodigy - smack my bitch up
prodigy - firestarter
dj tiesto - lethal industry
0
hizli sperm
(05.01.10)
ben 5-6 gündür (bkz: Oi Va Voi) ile kafayı bozmuş durumdayım. her telden parçaları var bunların(cazımsı tınılar, musevi ezgileri, balkan havaları, doğu melodileri, batı işi vs.). pek bir sevdim. parçalarından önermeye kalksam çok olacak şimdi. indir indir dinle... hatta doğrudan albüm olarak indir. "laughter through tears" albümü harikadır mesela. beğenirsen diğer albümlerine de bak mutlaka! final dönemimde gayet iyi geldi bu zibidiler bana :)
0
daysleeper
(05.01.10)
summer overture
0
ocanal
(05.01.10)
drum'N bass dinle
www.dnbradio.com
0
yol yemek ssg
(05.01.10)
secret garden - nocturne
pink floyd - high hopes
0
deliktas
(05.01.10)
bjork - army of me
red elvises - boogie on the beach

bi de shpongle, tripswitch gibi saykodelik şeylerle de ders çalışırken gaza gelmişliğim vardır..
0
saint marla
(05.01.10)
Guns N' Roses'ın ilk albümü Appetite for Destruction. Albüm komple gaz. Şarkıları:
1. welcome to the jungle (çok gaz)
2. it's so easy
3. nightrain (çok gaz)
4. out ta get me
5. mr brownstone
6. paradise city
7. my michelle (çok gaz)
8. think about you
9. sweet child o mine
10. you re crazy
11. anything goes
12. rocket queen
0
long live rock n roll
(05.01.10)
benim nick işini görür.
0
jumpdafuckup
(05.01.10)
beastie boys - sabotage
0
kazma penguen
(05.01.10)
Bob sinclar - Love generation
0
ekinoksah
(05.01.10)
queen - don't stop me now
0
minguinho
(05.01.10)
tam don't stop me now demek üzereydim :)
somebody to love - jefferson airplane(jim carrey'ninki de iyidir)
born to be wild
holly diver vs vs
0
christine
(05.01.10)
her türlü rammstein etkili olacaktır ama özellikle amerika, keine lust ve feuer frei'ı öneririm
0
otai
(05.01.10)
Gerçekten herkese teşekkür ederim şarkılar çok hoş ama yine tavsiyede bulunmak isteyen olursa yok demem :)
0
🌸yasin273
(05.01.10)
ismail yk - haydi bastır
0
ismo
(05.01.10)
ac/dc - shoot to thrill
0
bira sisesi kapagi
(05.01.10)
N.E.R.D. - She Wants To Move

tünelin başından istiklale koşarak çıktığımı bilirim.
0
hikaye mesture
(06.01.10)
ghostface killah, nate dogg & mark ronson-ooh wee
0
blue_heart
(06.01.10)
(21)

Erkekler Ne Ister?

zimba
Aslinda sorum, sorunum genel olarak baslikta, samimi cevaplarinizi bekliyorum, aslinda durumu bana yardimci olabilmenize yardimci olmak icin soyle acmaliyim:normal kiloda, normal boyda, cevreye gore guzel, kendime gore normal, olsa olsa normalin biraz ustu bir bayanim...29 yasindayim...Bu yasa kadar
Aslinda sorum, sorunum genel olarak baslikta, samimi cevaplarinizi bekliyorum, aslinda durumu bana yardimci olabilmenize yardimci olmak icin soyle acmaliyim:

normal kiloda, normal boyda, cevreye gore guzel, kendime gore normal, olsa olsa normalin biraz ustu bir bayanim...29 yasindayim...Bu yasa kadar iliskilerim oldu, ama hic begendigim, istedigim, gorunce ahhh... dedigim fiziksel ozelliklerde bir erkekle birlikte olmadim...Beni istemeyenler, begenmeyenler oldu, begenenler var miydi bilmiyorum...Hep fiziksel olarak ortalama bulduklarimla beraber oldum ama sonu husran oldu. Beni cok cok guzel buldugunu soyleyen erkekler oldu, bayanlar oldu vs. Cirkin olduguma inanmiyorum.

Sanirim aslinda benim istediklerimi her kadin istiyor: Uzun genis omuzlar, puruzsuz bir ten, uzun boy vs vs. Yani bana cekici gelen erkekler, erkek model yarismasi jurisince de begenilirler. Oyle guzellik kisiye gore degisire kendimi inandiramadim. 80% ce guzel bulunani 20% guzel bulmaz belki.

Istedigimi elde edemememi suna bagliyorum: kot pantolon, kazak, botla geziyorum, 360 gunun belki 300 unde. Hayatimda mini etek, cizme giymedim, tirnaklarimi uzatmadim, dogru duzgun makyaj yapmadim...Ama goruyorum ki dogal guzellik ne kadar onemliyse, onu suslemek, arttirmak, populariteye uyarlamak da o kadar onemli. Ne yazik ki yogunlugumdan ve mali kosullardan oyle her istedigimi giyecek bir gardrop olusturacak imkanim yok...Yani bilmiyorum neden olmuyor??? Gercekten neden? Iki bayan dusunelim-- ikisi de birbirine yakin ozelliklerde ilk bakista, tabii ki sasaaliya, dkolteliye, farkli olana gitmez mi erkegimiz? Nedir? Bu duygudan ve yapamamanin getirdigi pismanliktan nasil kurtulayim? Var olan guzellige cekicilik katmak icin neler gelir elimden? Varsaydiklarim dogru mudur?

Cok cok tesekkurler
0
zimba
(05.01.10)
bence bir insan biraz da karşındakini eleştirmeden önce aynada bir kendisine bakmalı. kesinlikle kızların çok çok güzelsin safsatasına inanmayın bence, tamamen yalan ve sizi kırmamak için söylüyorlar. sonuçta mesela 90 küsür kilo kız arkadaşımıza biz de aslında şişman durmuyorsun giydiklerin kapatıyor diyoruz. senin arkadaşların da kibarlık olsun istiyor olabilirler. ayrıca bir kadının bir kadına bakışıyla bir erkeğin bakışı aynı değildir, samimi olduğunuz eski sevgililerinizin görüşlerini düşünün bence. artı sürekli kot pantolon, kazak, bot üçlüsü çok antipatik ve paçoz. dağınık bence o yaş grubu için. hani liseli, üniversiteli olsanız bir nebze. bence biraz daha kendi seviyenizdeki erkeklere ilgi gösterirseniz sizin için daha hayırlı olur, hem yaş hem dış güzellik olarak pek manken kıvamındaki erkeklerin ilk bakacağı kız olacağınızı sanmıyorum. sonuçta erkekler ne kadar doğal güzellik dese de, tamamen fason. hiçbir erkek de görmedim ki birlikte oturulurken makyajsız dağınık saçlı falan birine baksın, en çirkini dahi süslü püslü makyajlı, barbie bebek konseptli kızlara bakar. bence imkan olarak da kota, bota harcadığınız parayla ufaktan yenilikler yapın, kot alacaksanız skinny falan alın, botunuz yerine çizme, topuklu bot vs tercih edin imkansızlık bence geçerli değil bu hususta bir tane alıyorsanız yine bir tane ama farklı tarzda edinebilirsiniz. bu herkesin size bakışını değiştirir bence.
0
ilse
(05.01.10)
@ilse: kiz arkadaslar konusunda haklisiniz, ama beni tanimayan, rastgele karsilasmis erkek-bayan farketmez, insanlardan da ayni methiyeleri duydum- gecmisteki erkek arkadaslarima gore dunyanin en guzeliydim, ne kadar ciddiye alinir bilemiyorum...Samimi olduguna inandigim bir cok gorus varken durumun bu hal olmasi zaten temel sorun. Bir erkegin kaplamaya bu kadar ciddi deger yuklemesini kabullenmemem, kabul edememem...Cizmeyle de sevisilmez ki, silikon katkili sutyenler cikinca ne gorecekler merak etmiyor mu erkekler?
0
🌸zimba
(05.01.10)
sağda solda biseksüel olduğunu ima et. faydasını göreceksin.
0
elcucu
(05.01.10)
kot kazak bota fazla takma.yeri geldiğinde sende giyersin onları(yerine göre tabiiki).ama senin tam ne beklediğini anlamadım ??!

mali durumun ne olursa olsun,kıyafet (ve saç%50) herşey.başkasının fikrini almadan içinde mutlu olacağın sade ve şık bir kıyafet kendine beğen.pahalı marka olsun önemli değil ama sadece bir tane elinde bulunsun derim.gardrop oluşturmaya gerek yok.kadınlar bizlere göre daha şanslı giyim konusunda (ucuzluk ve çeşit için söylüyorum)

ilişkilerde ise herşey sende bitiyor.hoşlandığın kişilere samimi ol ve mükkemmeli arama(yoksa kadın/erkek bir anda antipati kazanırsın).erkek bir vakitten sonra seçebilir.kararlarına saygı duymalısın.
0
yol yemek ssg
(05.01.10)
mesajınızda ne yazmış olursanız olun, her cümlenizin altında gizli egoist yatıyor. bence önce onu törpülemeye bakın. erkek doğal "güzellik" kadar doğal kişiliğe de bakar. hakaret olarak algılamayın, objektif görüşüm.

ayrıca biz güzeli değil seksiyi severiz. arada büyük fark var.

eğer amacınız ortalama değil de o %80 in beğendiği pürüzsüz ciltli erkeği elde etmek ise, boşverin. %80'lik erkek elde edilmez, elde eder. piyasanın %80'ine siz de hakim olsanız, siz de köpek çekme taktiklerini yemezdiniz emin olun.
0
nargile
(05.01.10)
ne kadar yardımcı olur bilemiyorum ama bende 22 yaşında bir erkek olarak düşündüklerimi ve bildiklerimi paylaşayım.. erkekler genetik olarak kadında ilk güzelliğe bakar. bununda sebebi doğacak çocuğu için en uygun geni aramasından kaynaklanır. kadınlar ise yakışıklılık ve geniş omuzdan ziyade çocuğuma iyi bir yaşam sunabiliyim diyü erkeğin statüsü, gücü (yat,kat,para,şöhret vb) ile ilgilenir.

Örneğin okan bayulgen 1.6 boy ve düşük omuzla o kadar mankenle birliktelik yaşayabildiyse bu onun şöhreti ve toplumdaki yeri sayesindedir ve imkanı olduğu sürece hiçbir zaman çirkin bulduğu bir kadınla sırf ruhu güzel diye birliktelik kurmaz. Mümkünse hem ruh hem vücut güzelliğini aynı anda arar.. nitekim öyle birini buldu ve evlendi.. Malesef bunu doğanın kuralı olarak kabul etmemiz gerekiyor. (bkz: doğal seleksiyon)

Gelelim güzellik kavramına.. vücut güzelliği ve bakımı ilk etki için çok önemli evet. Yani bir erkeği kadına yaklaştıran en önemli faktör. Sonuçta sizde kavunu koklamadan önce görüp seçiyosunuz eğri büğrüyse koklamazsınız bile(kötü bir örnek oldu kabul ediyorum).. zurnanın zırt dediği yerde burası bence.. eğer saçım boyalıysa, tırnaklarım ojeliyse, ayağımda ugg varsa tamam çok güzelim başka bir şeye gerek yok tavrı.. kadınların önce kendini sex objesi olarak görmeyi bırakması gerekiyor bence. öbür türlü orgazm dan sonra şişme kadından bir farkı kalmıyor..

Demek istediğim kadının daha çekici olabilmesi için birazda erkeği hali-tavrıyla etkilemesi lazım.. ben mesela bir kadının saçını kulağının arkasına atma şeklinden etkilenebiliyorum veya gülüşünden, başım sıkıştığı zaman süprizleriyle ve tatlı diliyle omzumdan yük almasından.. ancak bu gibi farktörlerle desteklenen ilişki uzun sürebilir diye düşünüyorum..

Zaten belli bir zamandan sonra dünya güzelide olsanız erkeğin ilgisini oraya çekemiyorsunuz.. davranışlardan doğan eksiler güzelliği bastırmaya başlıyor.. (bkz: hülya avşar) kısacası birlikteliğin getirisi, götürüsünü geçince hakem maçı bitiriveriyor.

düüüt

umarım derdimi anlatabilmişimdir..
0
orama koma buramako
(05.01.10)
geniş omuzlu, pürüzsüz tenli, uzun boylu bir erkek olarak yazıyorum;
öncelikle kendini bayan diye adlandırmayan, kadın olduğunun bilincinde olup kendine güvenen (kesinlikle kendini beğenmiş değil) bireyler ister. fiziksel güzelliktense zekaya, kültüre önem verilmesini ister (hem kendi hem karşıdaki için). makyaj yapıp içinde binlerce ton olan doğal rengini bir boya tabakasıyla kapatmayan, kot pantolonla duru ve sade bir güzelliğe sahip olan kadınları ister.

yazdıklarınız göründüğü kadar yüzeysel ise, çekici ama boş erkeklerle sizi çok çok güzel bulan kadınlara hava atmak, kendileriyle yalnızca seks yapmak gibi niyetleriniz varsa dedikleriniz doğru tabi; erkekler mini etekli, dekolteli ve makyajlı kadınlar ister, seksini yapıp yenisini bulduğu anda bir kenara atar.

şimdi gördüm: "Bir erkegin kaplamaya bu kadar ciddi deger yuklemesini kabullenmemem, kabul edememem" yorum yapmıyorum, egoizmden biraz uzaklaştığınızda ikiyüzlülüğünüzü görürsünüz muhtemelen.
0
:/
(05.01.10)
şunu anlamadım ben, her şeyi dış görünüşe bağlamışsınız. hayatta her şey güzellik değil ki. estetik ihtiyacı ve buna bağlı olarak seks de önemli bir gereksinim tamam ama hayatta her şey güzellik değil. okuyun edin ne bileyim sinemayla, sporla, tiyatroyla ilgilenin. kendinize ilgi alanlarınıza, kafanıza uyan karakterdeki kişiye göre birilerini bulmaya çalışın. yok güzel olayım, sevgilim güzel olsun, ikimiz de birbirimizi beğenelim falan bunlar kısa süreli zevkler için. bu kadar da ilişkiden bahsetmişsiniz ama. ne bileyim benim düşüncem bu en azından.
0
i ve been mistreated
(05.01.10)
dikakt ettim de herseye dıs güzellik olarak bakmıssın..daha ordan kaybediyorsun, kayıpsa tabiii.
0
raki masasinin degismez adami
(05.01.10)
bence güzellik algısında hem sizde hem toplumda sorun var.

birinci olarak sizin isteğinizi ele alalım.
anladığım kadarıyla beğendiğiniz erkekler, "daş" ya da "taş" olarak tabir ettiğimiz tipler. ya elbette, hepimiz biret pit'i görünce "vay babanın kemiğine" diyoruz. bir imirzalıoğlu olsun vs beğendiğimiz insanlar ama ilişki yaşamaya gelince bir erkeğin güzel ya da yakışıklı olmasından daha önemli faktörler de giriyor devreye. bir kişinin sadece yakışıklı olması (önemli bir faktör olsa da) belirleyici olmuyor. hz muhammed, erkeğin güzelliği dilindedir demiş. Konuşması, sosyal statüsü, hayat tarzı, mali durumu, tahsili vs bunların hepsi ayrı ayrı bir rol oynuyor. siz tüm bunları es geçip, "ben çok yakışıklı bir adamla birlikte olacağım" diye bir hedef belirlerseniz kendinize sonuç hüsran olur. yanlış anlamayın, size böyle biriyle birlikte olamazsınız demiyorum, olabilirsiniz ama sonuç hüsran olur.

gelelim size. seksapel ya da kadınsılık kıyafet işi değildir. evet bizim kafalarımıza kazınmış kalıplar var. file çorap seksi olur, jartiyer şöyledir böyledir. ama bu kalıpların dışında insanlar da var. nasıl, çok şişman kadınlardan hoşlananlar varsa çok zayıf kadınlardan hoşlananlar da var. ama tabi günümüzde zayıflık pomplandığı için bunu güzellik kriteri olarak addediyoruz. bu kıyafetler için de geçerli. örneğin bir erkek eşofman giymiş kadınları da seksi bulabilir. örneğin ne zaman kot pantolon tişört giysem sevgilim deliriyor.

ama tabi sizin açınızdan bakarsak, siz kotla erkeksi olmayı ya da çirkin olmayı özdeşleştirmişsiniz. oysa dediğim gibi bu seksapel meselesi. üzerinde salaş bi kot ve ağzı kaymış bir tişörtle çok seksi olan kadınlar da var. bu biraz kendinizi nasıl hissettiğiniz ile ilgili.

eğer diyorsanız ki, kadınsı giyinmeden seksi hissetmeyeceğim. o zaman mali durum engelini aşmanın kolay yolları var. eğer istanbuldaysanız zaten çok şanslısınız. terkos, atlas, beyoğlu iş merkezi. buralarda üç otuz paralara elbiseler vs bulma şansınız var. eğer başka bir şehirdeyseniz, gidin adil ışık ya da collezione gibi bir mağazaya. alacağınız çok temel parçaları bir alın, deneyin kendinizi. bir kalem etek, bir tane dar beyaz gömlekbir siyah pantolon ve bir saten bluza bakar bu iş.

sıkmayın canınızı. rasyonel olun, kalıpları kırın.
daha iyi hissedeceksiniz.
0
kahvegibi
(05.01.10)
Merhaba. Kesinlikle yanlış düşünüyorsunuz bence. Geçen başka bir duyuruda da bahsettim ve farkettim ki kadınlar hayatlarının herhangi bir evresinde kesinlikle "daha fazla süslenmeli miyim? daha fazla mı güzel gözükmeliyim?" şeklinde meraklara giriyorlar. Bu da genelde dişlerine göre bi' şey bulamadıklarında veya sıkıldıklarında oluyor :)

Yahu, biraz farklı uğraşlarla oyalanın, ne bileyim felsefeye verin kendinizi, ciddiyim, atıyorum tiyatro kurslarına gidin, bi' şeyler seyretmeye gidin. müzik falan yapmaya çalışın arada. siyasete verin kendinizi devrim kitapları okuyun :) kısaca beyniniz ne kadar derinlerde düşünmeye başlarsa, güzelliğe bakış açınızın ne kadar da dengesiz bir şey olduğunu görürsünüz. Belki size çok çok anlamsız gelecek, ki bence öyle.

Şahsen mesela barbie bebek gibi kızlardan nefret üstüne nefret ediyorum. İğrenç geliyorlar bana makyajlı kadınlar. Hatta kız arkadaşım bu aralar makyaj yapmaya başladı, makyaj dediğim de kalem mi ne sürüyor sadece, ama ben gerçekten nefret ediyorum bundan yahu. Yani dışarıdan herhangi bir boyayı surata sürünce nasıl güzel olduğunu düşünebilir insan? Bu kozmetik firmalarının son asırdaki başarısı değil de nedir? Aklı yerinde bir insan suratını boya içinde bıraktığında nasıl güzel olduğunu düşünür ve nasıl güzel bulunabilir? Bu tamamen insanın bakış açılarının körelmesi ve belli bir noktaya yoğunlaştırılması sonucu olmuş.

Ayrıca var olan güzelliğe diye bir şey yok ki. Güzellik herhalde en göreceli kavramlardan birisidir lugattaki. Sonuçta sizi beğenmesini istediğiniz kişinin de bakış açılarının törpülenmiş, saçmalanmış ve klişeleşmiş bir şey olmasını istiyorsanız, siz de süslenip makyaj yaparsınız, belki sizi bulan olur. Ben sanmasam da :)

Kolay gelsin.
0
only alcoholica
(05.01.10)
muhtemelen karakterinizle ilgili bir sorun var ortada.

mesela sizin notunuz 8 olsun. 8 ve üstü adamlar da sizin beğeneceğiniz, iç geçireceğiniz adamlar. bu adam sizle tanışıyor, fiziksel olarak beğeniyor, ama biraz daha tanıyınca "bunla mı uğraşıcam ulan, bana kız mı yok" diyerek uzaklaşıyor.

ama 8den düşük notlu adamlar (sizin beğenmedikleriniz) kendi alım gücünün üstünde bir hatun bulduğu için seviniyor, karakterinizde olabilecek sorunları görmezden geliyor.
0
plainwalker
(05.01.10)
sen öylesini bulsan da senden daha güzeline kaçar o. veya sen daha güzelini buldun mu ona kaçarsın. kasma kendini fazla. kişilik problemlerin var muhtemelen. onlara yoğunlaş.
0
karapolisnas
(05.01.10)
en başında belirteyim @kahvegibi'ye çok fazla katılıyorum :))

şimdi "seksapel", kadınlık denilen şey insanın içindedir. kıyafet, makyaj, dekolte, oje ile edinilmez, bunları yapmayınca da gitmez. sağlıklı bir kadın "kadın" gibi hisseder, kadın gibi davranır ve bu şekilde erkekleri cezbeder.

medyadaki klişelerden arınarak etrafınıza, gerçek hayata bakarsanız sade giyinen, pantalon giyinen, çirkin denilebilecek, epey kilosu olan bir sürü kadının gayet güzel ilişkileri ve evlilikleri olduğunu gözlemlersiniz.

o zaman bu erkekler dekolteye bakar, yatmak için kadın arar önyargısından çıkalım bir öncelikle. elbette erkekler de çeşitlidir, çeşitli amaçları vardır. arkadaş isteyen, sevgili isteyen, sadece yatacak kadın arayan, iki kalem boyaya kananlar vardır.

bir de insanın (özellikler kadınların) kendine bakması, güzel giyinmesi, makyaj yapması kötü bir şey değildir ki. siz bunları hep erkekleri kandırmak için yapılan şeyler olarak algılıyorsunuz. halbuki bakımlı ve kendine özen gösteren insan öncelikle kendisine saygısı olan, çevresine saygılı olan insandır.

öncelikle kafanızdaki klişeleri bir kırın, fiziksel görünüşün önceliğinden çıkın. siz bile bir erkekte manken özellikleri arıyormuşsunuz. buna epey güldüm.

benim istediklerimi "her kadın" ister demişsiniz ya. hayatta öyle fiziksel şeyler istemem. tamam eli yüzü düzgün olsun, yüzünde hoş bir ifade olsun bu yeterlidir. inşallah fiziksel özelliklerin değersiz olduğunu yiyeceğiniz kazıklarla öğrenmezsiniz diyebiliyorum ancak.
0
mea maxima culpa
(05.01.10)
siz birlikte olmak istediğiniz erkeği, geniş omuzları, pürüzsüz teni vsvs ile tanımlamakta sakınca görmüyorsunuz da, erkeğin yanında daha gösterişli, daha bakımlı bir kız isteyebileceğine neden isyan ediyorsunuz ki.
o pürüzsüz tenli erkekler, pürüzsüz tenli kızlarla gemilere bindi gittiler ablacım, geçmiş olsun :)
0
pinking of you
(05.01.10)
öncelikle sex sales.

bir şekilde ilk bakışta artı puan kazanmak avantajdır. he içiniz boşsa bu öteye gitmez ama iyi bir paketleme en azından içinizi sunma şansı verir size. burdaki iç, karakter anlamında oluyor. bu seksi kıyafet de olur, şirin bir yüz de, tatlı ısırmalık bir yüz ifadesi de. hangisi varsa veya olabiliyorsa artık.
teknoloji devri, herşey hızlı. kimse maalesef dur lan bi tanıyalım, şimdi tiksindim ama belki iyi biridir demiyor, az der.

son olarak da; bilemem yeğen armudu soymadan içini bilemem.
0
iyilik yap pitbull
(05.01.10)
erkekler ne ister değil de ben ne istiyorum olmuş biraz. aslında öyle dekolteymiş şaşaaymış o kadar önemli değil ama giyim tarzınız biraz soluk,cansız kalıyorsa onu değiştirebilirsiniz hanım dediğin biraz renkli olmalı, göze batmalı, günlük giyiminizden vazgeçmeye o kadar da gerek yok.ki dekolte giyerseniz mini etek falan hedef şaşırtıp abazan kesimin ilgisini kazanabilirsiniz. giyimden de önemlisi davranışınızı, duruşunuzu değiştirin. daha samimi (adamına göre), daha cilveli (ortalama bi bayan kadar,fazlası zarar), daha sevimli olun. ve de en önemlisi beklentilerinizi yüksek tutmayın, eğer bu mantaliteyle bakıyorsanız model gibi olcak falan unutmayın ki o kişi de sizi o şekilde değerlendirir.yetinmeyi bilin.tabi yanınızdaki adamı biblo gibi taşımayı düşünmüyorsanız...
0
poyrass
(05.01.10)
karşı cinsten beklentilerini değiştirmelisin. ne zaman ki erkeklerin geniş omuz-pürüzsüz tenden ibaret olmadığını anlarsın o zaman daha iyi birlikteliklerin olur. bu kafayla ömür boyu sap kalırsın.
0
dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi
(05.01.10)
arkadaslar cok tesekkurler cevaplar icin. Sunu anliyorum: O zaman mobilya felan begenirken de en guzelini en sekillisini istemek kisilik bozuklugu...Akil, kultur, guzellik hepsi de bir ozellik. Sevgilim akilli olsun demek de kotu o zaman, en az guzel guzel degil gibi ayrim kadar. her ayrim kotu. Sorun suydu: Evet her seyi fiziksel guzellige bagliyorum, iliskilerin temelinde bu yatiyor, daha onceki iliskilerimde bunu yenmek istedigim icin basladi ve bittiler. Bahsettigim guruh harici kimseyi begenmiyorum ne kadar kulturlu akilli sevecen olursa olsun...Bu degismiyor, sorun bu. Ben de isterdim citayi dusurebilmek, ama yok. Aslinda soylenenlerin cogununu da daha once denedim, ama begendiklerimi kendime cekmekten baska bir cozum yok
0
🌸zimba
(06.01.10)
"... arkadaslar cok tesekkurler cevaplar icin. Sunu anliyorum: O zaman mobilya felan begenirken de en guzelini en sekillisini istemek kisilik bozuklugu ..."

sonra "ben neden sevgili bulamıyorum"...
0
nargile
(10.01.10)
nargilecim, sen sorunu yanlis anlamissin, sevgili bulamiyor degil yazar, model gibi sevgili bulamiyor. Model gibi bir sevgili bulabilme cabasi icindeki bir sahsin da dis gorunume bictigi deger maximum olacak...Neden bu ikiyuzluluk? Neden bu asagilama cabasi? Insani esya yerine koymus aa aa aa lar
0
leyla3
(19.01.10)
(15)

Yalan Söyleyen Çocuk

lego
Bir yarışma düzenliyorduk, çocuklardan bir tanesi başkasının yaptığı eseri ben yaptım diyerek yarışmaya gönderdi. Nasıl yaklaşmak gerekir bu çocuğa? Onu kırmadan yaptığının yanlış olduğunu nasıl anlatırım? Bu işi daha önce bir kere daha yapmış olduğunu saptadım :(
Bir yarışma düzenliyorduk, çocuklardan bir tanesi başkasının yaptığı eseri ben yaptım diyerek yarışmaya gönderdi. Nasıl yaklaşmak gerekir bu çocuğa? Onu kırmadan yaptığının yanlış olduğunu nasıl anlatırım? Bu işi daha önce bir kere daha yapmış olduğunu saptadım :(
0
lego
(04.01.10)
oyle kirmadan falan degil aksine agzini burnunu kiricaksin adam olucak daha yapmiycak. anlamiyorum su modern ayaklarini. cocuk dedigin korkacak biraz yanlis yapmaktan. her yanlis yaptiginda aman iyi yaklasalim aman kirilmasin derseniz o cocuk ilerde parazit olur yavsak olur. agac yasken egilir derler. hirpala biraz.
0
kakoy
(04.01.10)
Teşekkürler cevap için ama ben başkalarının çocuğunu hırpalayacak pozisyonda değilim, kendi çocuğuma da öyle davranmam. Beni böyle yetiştirdiler ve sonucun pek de fena olmadığını düşünüyorum. Modern/medeni/bilimsel türde bir cevap arıyorum dersem sanırım biraz daha açıklayıcı olurum.
0
🌸lego
(04.01.10)
yahu bizide dovmedi kimse. de her zaman olurdu o korku. modern yaklasicam derken robot yapiyorsunuz bebeleri... bebede hakli. lan diyor nasilsa yaptigim hersey yanima kaliyor gene yaparim ben bunu diyor. sen dinle beni korkut bi sekilde illa vurmak zorunda degilsin.
0
kakoy
(04.01.10)
psikolojiden anlamam..çocuğu yaratıcı işlere daha çok yönlendirmelisin.çocuğa güzel olsun yada olmasın çeşitli görevler ver,kendisinin emek vermesini sağla ve yapığı işlerin iyi yanlarını göster.çocuğa yapacağı işlerde daha çok cesaret ve bunlardan zevk almasını sağlamalısın.
0
yol yemek ssg
(04.01.10)
Bunun cevabını öğrenmiş olmanız gerekirdi diye düşündüm ben de.
0
july14
(04.01.10)
çocuğa, kendi yaptığı bir resmi başkası gönderseydi nasıl hissedeceğini sorabilirsin. hırsızlığın sadece para çalmak olmadığını, başkasının yaptığı bir şeyi kendi yapmış gibi göstermenin de bir çeşit hırsızlık olduğunu anlatmak gerek. muhtemelen kendini kanıtlama çabası içinde, bir şekilde bir alanda iyi olduğunu göstermek istiyor, böylelikle anne-baba ilgisi çekmeye çalışıyor olabilir, yada anne-baba sürekli onu eleştiriyorsa, beğenmiyorsa, o da bu şekillde "ben başarılıyım" izlenimi vermeye çalışıyor olabilir. bu alanda ufak bir araştırma yapıp, duruma göre çocuğun gerçekten iyi olduğu bir konuya yönlenmesi sağlanabilir. hatta gerekirse ebeveynlerle görüşmek de gerekebilir.
not: psikolog yada pedegog değilim.
0
halanne
(04.01.10)
Yarışma zaten Lego ile tasarım yarışması, olayın özü yaratıcı bir şeylere yönlendirmek. Çocuğa söyleyeceğim şey utanmasına ve üzülüp gitmesine neden olabilir. Lego ile ilgisini kesebilir. Onun için ne diyeceğimi bilemedim.

a) Bu eserin sahibi bana mesaj attı, niye resimlerini kullandığını soruyor. Göstediklerinin sana ait olduğuna emin misin?
b) Yarışmayı yanlış anlamışsın, kendi yaptığımız şeylerle katılmamız gerekiyordu, başkasının yaptıklarıyla değil. Kendin bir şey hazırlamıyor musun?
c) Bu yaptığın hiç hoş bir şey değil, başkasının eserini alıp buraya kendinin gibi koymuşsun. Yarışmaya katılamazsın.
d) Yumruk, uçan tekme, karate chop, saç çekmek, cimciklemek
e) Bir kenara çekip özel olarak konuşmak, topluluk içinde olayı hissettirmemek.
f) Herkesin ortasında söyleyip utandırmak, ders vermek.
g) ...

Gibi hani?
0
🌸lego
(04.01.10)
Bence c. Yanlış bir şey yaptığını ve bu davranışın onun istediği bir şeye ulaşmasını engellediğini fark ettirin. Ağzını burnunu kırmak kötü ama, canım cicim de çok iyi değil bence.

P.S. Çocuk sahibi bir insanım, çocuğa gerektiğinde kızılması gerektiğine inananlardanım.
0
sui
(04.01.10)
Ödül de var fakat bana övgü için gibi geliyor. Ödül olmayan bir konuda da böyle yaptığını gördüm.

Ama bunun altında hemen ilgisiz ebeveynler, mutsuz çocuk gibi şeyler aramak gerekli mi acaba? Her çocuk yapmaz mı böyle şeyler? Hatta tamamen sağlıklı bir birey var oldu mu şu dünyada :D
0
🌸lego
(04.01.10)
bence kesinlikle baş başa konuşulmalı, başkalarının yanında asla çocuğa bişey söylenmemeli. önce b şıkkı, gelecek cevaba göre "ben yaptım" diye ısrar ederse a olabilir, kimin haklı olduğunu anlamak için gel aynı şeyi bi daha yapalım dersin.
başkasının yaptığını kabul ederse de c ile devam edersin.
not: hala psikolog yada pedagog değilim.
0
halanne
(04.01.10)
Ben öğretmen olduğunuzu düşünerek verdim o cevabı. Çocuk da olsa yalanın yüzüne vurulması, hoş bir davranış değil. Hayli de incitici. Bir çocuğu eğitirken de, toplum içinde değil de özel olarak konuşmak en doğrusu. Bunu anne babalar da böyle yapmalılar aslında. Yanlış davranışlarını, daha sonra çocuğa açıklayarak anlatmalılar. Yalan konusunda ise, yalanın kötü bir şey olduğunu, çocuğun kendisinin bulmasını sağlayacak örnekler verilmeli. Endrekt yollarla ve örneklerle, yalanın kötü bir şey olduğu, çocuğun zihnine yerleştirilmeli.
0
july14
(04.01.10)
belki çocuğun yaptığının yanlış olduğunu anlamasını bekleyemeyiz.ben sorun aile kaynaklı kendine güven eksikliği derim.
övgü mü?..kendi yapacağı şeylere güvenemiyor.çalışmalarını öv.
çalışmayı yaparken kontrol et gerekirse sen yardım et.

aklından dayak geçiriyorsan ben bilmem tabii.
0
yol yemek ssg
(04.01.10)
kimse çok önemli bir ayrıntıyı sormamış ben sorayım.
bu çocuk kaç yaşında?
0
coolcatisi
(04.01.10)
kakoy, kusura bakma ama dedigin tamamen sacmalik. asil senin onerdigin yontem (hirpalamak korkutmak) robot yetistirmeye yariyor. cocuk yaptigi seyin neden yanlis olabilecegiyle ilgili bir dusunce surecinden gecmeden zarar gorecegi sebebiyle senden korksa ne olur korkmasa ne olur? dusunsene, cocuk yanlis yapiyor, neden yanlis yaptigini anlamiyor ama senden korktugu icin yapmiyor. bu mudur cozumun yani? kimsenin bri tarafinda degil ki yaptigi, dogrusunu nasil ogretiriz diye ugrasiyor insanlar, nasil korkuturuz da yapmaz bir daha diye degil. yaptigi seyin reel anlamda kimseye bir zarari yok.
0
kurukafa
(04.01.10)
ne yaparsan yap neden yaptıgını bılsın , yanı baskasının emegını calarak bır basarı elde edemeyecegını anlasın.
kalbı kırılacak dıye korkma , kırılsın .. sonucta yaptıgı sey baskalarının kalbını kırıyor zaten bunu hıssetsın..
0
kennym
(04.01.10)
(12)

çok okumak ve çok konuşmak arasındaki ilişki

migelo
var mıdır böyle bir ilişki? çok kitap okuyan insanların malum, dağarcıkları ve kelime hazneleri daha geniş. bu direkt çok konuşma biçiminde mi gösterir etkisini? yoksa çenesi düşüklük farklı, genlerle ilgili bir şey mi? bir insan konuşkan değilse, isterse kütüphaneler kapatsın, gene de bir limitten
var mıdır böyle bir ilişki? çok kitap okuyan insanların malum, dağarcıkları ve kelime hazneleri daha geniş. bu direkt çok konuşma biçiminde mi gösterir etkisini? yoksa çenesi düşüklük farklı, genlerle ilgili bir şey mi? bir insan konuşkan değilse, isterse kütüphaneler kapatsın, gene de bir limitten öteye geçemez mi?
0
migelo
(31.12.09)
Yok, konuşurken kullandığı kelime sayısı değişir en fazla.
0
Dağlarca
(31.12.09)
bence pek alakası yok. gevezelik yapmaya daha yatkın bireyler için kitap okumak bir avantaj olabilir ama çok konuşmayan bir sürü insan var deli gibi kitap okuyan. bilhassa tanıdığım kitap okuyan insanların çoğu gayet "az ve öz" konuşan tiplerden oluşuyor. ama yeri geldiğinde bir tartışmada da mantık sınırlarında ağız payı verme konusunda ustalar.

kısaca şunu diyebiliriz; kitap okumak her insana gerekli altyapıyı sağlıyor ama yapıları itibariyle çok konuşmaya meyilli insanlarda görülüyor bu sadece.
0
exexex
(31.12.09)
konuşmakla kastiniz çenebazlıksa hani çok konuşup boş konuşmaksa bunun kitap okumakla hiçbir ilgisi yok.. Zira çevremde sittin sene kitap okumayıpta bır bır bır konuşan o kadar çok insan var ki.. Ama etkili konuşmayı kastediyorsanız bilimsel araştırmalar etkili konuşmanın %10'unun kelimelerden, %30 ses tonundan ve %60 beden dilinden kaynaklandığını gösteriyor.. Yani etkili konuşmak bile öyle kelimelerden, okunan kitaplardan öğrenen sözlerden falan kaynaklanmıyor.. Konuşmasından etkilendiğiniz bir insan varsa dikkat ediniz muhakkak beden dilini etkili şekilde kullanıyordur.. misal çıkayım ben ramiz dayının sözlerini ajdar modunda söyleyim kimse bişiy anlamaz..
0
joehigashi
(31.12.09)
Benim gördüğüm konuşkanların çoğu kitap okuyan tipler değil, az okuyorlar ve okudukları vasat şeyler. Konuşmak var, boş konuşmak var. Gündelik olayların uzun uzun, detaylarıyla anlatıldığı konuşmalar zaten kelime dağarcığı gerektirmiyor.

Ciddi ciddi çok okuyanlar ise, çok çok az sayıda muhatap bulabiliyorlar ve bulduklarında da çok konuşabiliyorlar. Ama buna konuşkanlık denemez. Sustuklarında da sağlam susarlar.
0
uyuklayankedi
(31.12.09)
ablam çok konuşur ama çok okumaz, annem gerçekten aşırı fazla okur, ama az konuşur. çevremden böyle örnek verebilirim.

hatta şöyle diyim; az okuyan kendisini daha fazla kelime ifade etmeye çalışır çünkü tam oalrak ifade edemez, ama çok okuyan daha az kelime ile ifade edebilir kendisini. yani böyle bir şey de var demiyorum ama neden olamsın :))
0
cedric
(31.12.09)
Şöyle bir ilişki var.aslında çok şey öğreniyoruz ve hızla unutuyoruz.ancak çok konuşanlar aynı zamanda sürekli tekrar yaptıkları için bildikleri şeyleri kolay kolay unutmuyorlar.hiç konuşmayan, veya az konuşan kişi bunları bir şekilde tekrar da etmedikleri için bilgilerini yavaş yavaş unutacaklardır.aklımda kadarı ile anlattım ve bu bir bilimsel görüş.
0
ground
(31.12.09)
Bence de alakası yok, çok okurum, hiç konuşmam misal. Konuşmaktan nefret ederim hatta, telefon falan çaldığı zaman duvara fırlatıp kırasım geliyor.
0
sui
(31.12.09)
Arkadaşlara katılıyorum. Çok-az konuşma meselesi kız-erkek, sosyal çevre, kişilik özelliklerine göre değişiklik gösteren bir durum. Hiç kitap okumayıp da susmayan bayan arkadaşlar çevremizde mevcut. Oldukça fazla okuduklarını düşündüğüm ve yeri gelince konuşanları da görüyorum çevremde.

Hatta ve hatta diyebilirim de çok okuyan insan boş konuşmayı sevmediğinden daha az konuşabilir.

Şöyle bir durum da var tabi. Diyelim belli bir konu üzerinde tartışılıyor. Çok okuyan insan burada bilgi dağarcığı ve kültürü ile farkını ortaya koyacaktır. Çok ve boş konuşan insana göre daha fazla konuşacaktır.
0
Lethe
(31.12.09)
çok okuduğum zaman çok konuşurum diye bir şey yok belki ama dolu dolu konuştuğumu fark ediyorum.
okumaya ara verdiğimde konuşmakta zorlandığımı da..
okuyup dağarcığı doldurduğumda onu birileriyle paylaşmak istemekliğimi de ekleyeyim.
0
hicazkar
(31.12.09)
çok okumayla çok konuşma arasında arkadaşlarında dedxiği gibi bir ilişki yok, ama çok okumayla güzel konuşma arasında ilişki çoktur.
örneğin ne kadar çok okursanız konuşurken o kadar az "ııı" dersiniz.
0
etna
(31.12.09)
çok bilen insan az konusur bence
0
posteriti
(31.12.09)
çok kamasutra okuyan iyi mi seks yapar?
0
yol yemek ssg
(04.01.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.